Bisikletiyle Hacca giden Hendekli ve hayat hikâyesi…

Bisikleti ile Hacca Giden Adam, 1964 yılında Adapazarı’ndan Mekke’ye giden Hendekli Neşet Öz o yıllarda Hürriyet Gazetesine haber olmuştu. İşte tarihe geçen Neşet Öz ve yolculuğun hikayesi…

 Adapazarı’ndan Mekke’ye giden Hendekli haberinin yer aldığı gazete kupürü son zamanlarda sosyal medyada sıkça paylaşılan içeriklerin başında gelince bizde bu konuyu bir araştıralım ve habere konu olan hacı amcamızın kim olduğunu öğrenelim istedik. İşte Neşet Öz ve yolculuğun hikayesi…

Öncelikle ‘Adapazarı’ndan Mekke’ye gitti ve geldi’ haberi, 1964 yılı 13 Mayıs Çarşamba günü yayımlanan Hürriyet Gazetesi birinci sayfasında yer alıyor.

GAZETE HABERİ ŞÖYLE..

Adapazarı’ndan Mekke’ye gitti ve geldi.
Bundan tam 56 yıl önce Hendek Kargalıhanbaba Mahallesi’nden yola çıkan Neşet Öz, dönemin şartları düşünüldüğünde imkansızı başarıyor. 

Yaklaşık 3 yaşlarındayken hem öksüz hem yetim kalıyor Mehmet Neşet Öz, yakın akrabalarının ellerinde büyütülerek, Osmanlıca, Arapça ve Türk alfabesi eğitimlerini tamamlıyor. Memleketinde imam olarak görevine başlıyor. Müftülüğün görevlendirmesi üzerine şehir şehir gezerek çeşitli bölgelerde vaaz hocalığı yapıyor. Vazifeleri sırasında bisikleti ile bir kaza geçiriyor, kamyonu sollama yaparken arkasından gelen taksiyi görmüyor, sadece bisikleti parçalanıyor. Bu kaza onu bisiklet sevgisinden vazgeçirmiyor. 

Cebinde 66 lira ile yola çıkıyor

1964 yılında bisikletiyle kimseye duyurmadan tekrar hacca gitmek için cebinde 66 lira ile  yola çıkıyor.  Yollarda paraya ihtiyacı çok olmuyor…

Tokat’tan bisikleti ile Cilvegözü’ne gidiyor. 1952 yılında aldığı pasaportunu gösteriyor. Fakat 5000 lira döviz alması gerektiğini söylüyorlar, parası olmadığından geçemiyor. Yolundan vazgeçmiyor. Tel örgülerden yol arkadaşı olan bisikletini atıyor. Ardından kendisi de atlıyor. Bu kez üstünde geldiği yol arkadaşı olan bisikletini kucağına alıyor. Mayın tarlasından geçip Suriye asfaltına çıkıyor. Bisikletine binerek hızla ilerliyor.

Tutuklanıp 27 gün cezaevinde yatıyor

Ürdün’ün başkenti Amman’a varıp mola verdiği sırada tanıdıkları ile karşılaşıyor. Tanıdıklarının otobüsüne biniyor bisikletini Amman’da bir vatandaşa emanet ediyor. Otobüsle Mekke’ye varıyorlar ve hacılık görevini tamamlıyor. Dönüşte yol arkadaşı bisikletiyle yeniden buluşmak üzere Amman’a bisikletine doğru gidiyor, bisikletini alıyor. Nasılsa memleketime gidiyorum diyor ve bisikleti ile Hudut’a uğruyor. 5000 liralık döviz almadan ve kaçak geçtiği için tutukluyorlar.

Savcının talebiyle bisikleti ile birlikte fotoğrafı çekiliyor. O yılların Hürriyet Gazetesi’nde fotoğrafı basılıyor. Ailesi haberi gazeteden öğreniyor. Yanına gidiyorlar. Alıp getiremiyorlar. Yargılanarak 27 gün Hudut’ta cezaevinde yatıyor sonra beraat ediyor yol arkadaşı olan bisikletiyle birlikte otobüs ile evine gönderiyorlar.

İsteyince oluyor, yani gerçekten isteyince Rabbim nasip ediyor. Aslında burada bize anlatılan şudur; Bismillah de ve yola cık Rabbim nasip eder. Sen yeter ki iste.